Kıyam, rükû ve secde basamaklarını aşama aşama geçen mümin, Hz. Muhammed’in (sas.) Miraç’a çıkarak Rabbi ile aracısız sohbet etmesi gibi, doğrudan Yaratan’ına kalbini açar, kulluğunu arz eder:
Et-Tahiyyâtü li’llâhi ve’s-salavâtü ve’t-tayyibâtü; es-selâmü ‘aleyke eyyüh’en-nebiyyü ve rahmetu’llâhi ve berekâtühû; esselâmü ‘aleynâ ve ‘alâ ‘ıbâdi’llâhi’s-sâlihîn. Eşhedü en-lâ ilâhe illa’llah ve eşhedü enne Muhammeden ‘abdühû ve Resulüh: Bütün tahiyyeler (saygı ve sevgiler), tayyibeler (övücü güzel sözler), salavat (ibadet ve namazlar) Allah’a özgüdür. Selam sana ey Nebi, Allah’ın rahmeti ve bereketi de! ‘Selam bize ve Allah’ın salih kullarına!’ Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in de onun kulu ve Resulü olduğuna şahitlik ederim.
Sonra, “Ey iman edenler, ona salat ve selam edin!” (Ahzâb, 33/56) emrine uyarak, Resulullah’a (sas.) salat ve selam getirir; ancak, Hz. İbrahim’i de unutmaz; zira Resulullah (sas.), “Ben, atam İbrahim’in duası, kardeşim İsa’nın müjdesi ve annemin rüyasıyım” buyurmuştur.
Mümin, salat ü selamın ardından annesine, babasına ve tüm müminlere bu dünyada da, öbür dünyada da hayırlar ve esenlikler diler; cehennemden korunmayı diler, kendisinin ve zürriyetinin dosdoğru ve sürekli namaz kılanlardan olmasını diler, diler de diler… Allah ile kulu arasında hiçbir vasıtanın olmadığı bu son oturuş, âdeta müminin namazdaki miraç ânı ve namazının hâsılası gibidir.
Nihayet selamların en güzeli (es-Selâmü aleyküm ve rahmetullah) ile sağında ve solunda bulunanların şahsında tüm inananlara, salih lere ve meleklere selam verdiğinin bilinci içinde namazını bitirir; ama duası, niyazı, hamdi, tekbiri, tesbihi, zikri, fikri… bitmez; namaz heyecanı bir sonraki namaza kadar mümini diri tutmaya yeter.
Böylece mümin, taptaze bir iman ve heyecanla ilahî âlemden dünyevi âleme döner. O, namazın başından bu yana okuduğu ayetler ve dualar, yaptığı zikir, tesbih, hamd ve tekbirler ve sadece Allah’ın rızasını talep ederek yerine getirdiği kıyam, rükû ve secdelerle gerçek bir inkılap yaşamıştır.
Bu heyecan, onun namazdan sonra da Rabbini unutmamasını sağlar.
