Allah’ın varlığı ve birliğine dair naklî delilleri zikrederken belirttiğimiz üzere, bütün evren insan için yaratıldığına göre, insanın yaratılış gayesi nedir? İnsan da boşuna yaratılmamıştır. Bütün nimetler, güzellikler verilen insanın yaratılış gayesi de Allah’ın varlığı ve birliğini; yani tevhidi onaylamak, gereğini yapmak, ibadet etmektir (Zâriyât, 51/56-57)
İnsan, ilim sahibi olmaya yetenekli tek varlık olarak, yeryüzünde adaletle hükmedecek ve hevesine uymamaya çalışacaktır (Sâd, 38/26). Yeryüzünü tahrip etmeyecek, bilakis, imar etmeyi görev bilecektir. İnsan, iyilik ve kötülük yapabilme gücüne, yani iradeye sahip olan tek varlık olduğundan dolayı, ilmi ve ameli tevhidin gereğini yapmayı, takvaya ulaşma yönünde, iyiliği ön plana çıkararak hareket etmeyi önceleyecektir. Bunun sonucunda kişide oluşan takva, günahlardan korunma, kötülüklerden uzak durmaktır; zira nefsini tezkiye ve terbiye ederek arıtan kurtuluşa ermiştir. Kendisini kötülüklere gömen kimse de zarar etmiştir (Şems, 91/7).
Tevhidi, yani Allah’ın varlığını ve birliğini onaylayan insan, yalnız müminlerin kardeş olduğuna inanmakla kalmaz, bütün insanlara iyilik ve güzellikle davranması gerektiğini bilir. İnsanlara mademki eğri ve doğru iki yol gösterilmiştir (Beled, 90/10), önemli olan doğruyu bulmaktır.
Görüldüğü üzere, Allah’a iman etmek, yalnızca yaşadığımız toplumda birlik ve beraberlik ruhunu temin etmekle kalmaz, diğer toplumlarla olan ilişkilerimizi de kardeşlik bağlarıyla yapmamızı temin eder.
Sevgi duygusunu geliştirir. İnsanın diğer yaratılanlara üstün kılınması, işte bu Allah’a iman sayesinde olmaktadır (İsrâ’, 17/70). “Allah’a iman, kişinin diğer insanlarla olan ilişkilerini sevgi, saygı, adalet ve ahlak ilkelerine göre olmasını temin eder” demek aynı zamanda sorumluluk sahibi olmayı gerektirir. Sorumluluk sahibi kişi de, yaptıklarının hesabını verebilen, kendisi için istediğini başkası için de isteyen kişidir. Peygamberimizin ifadesiyle, iyilik yapan ve insanlar tarafından takdirle karşılanan kişi Allah’a inananların önde gelenlerinden birisidir. “İnanıp faydalı işler yapanlar için Rahman, (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır.” (Meryem, 19/96) ayeti bunun delilidir.
