Zamm-ı Sure: Kur’an’dan Bir Bölüm Okumak

Yüce Rabbimiz “Namazda Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyunuz!” (Müzzemmil, 73/20) buyurur. Mümin de namaz kılarken kolayına gelen sure/ayetleri tercih eder.

Kur’an, kendisinin “tam bir tertil üzere” (Müzzemmil, 73/4) ve “tilavetinin hakkını vererek” (Bakara, 2/121) kıraat edilmesini ister; bu da yavaş yavaş, tane tane, her harfinin, kelimesinin, nazmının, mânâsının hakkını vere vere, huşu ve saygı içinde, akleden bir kalbiselimle düşünüp hissederek, anlamak ve yaşamak niyetiyle okunması anlamına gelir.

Kur’an, “ayetleri düşünülsün ve aklı olanlar öğüt alsın diye indirilmiş mübarek bir kitabdır” (Sâd, 38/29). O hâlde mümin, namazda ya da dışında Kur’an’ı anlayıp öğrenmek, düşünüp öğüt/ibret almak, Allah’ın zatını, sıfatlarını, emir ve yasaklarını hatırlayıp iman tazelemek, O’na hamd etmek ve sorumluluğunun bilincine ermek için okur.

Hz. Ali (ra.), kendisinde anlayış ve idrakin bulunmadığı hiçbir ibadette ve yine kendisinde tedebbürün (düşünmenin) bulunmadığı hiçbir kıraatte hayır olmadığını söyler.( Gazâlî, İhyâ’u Ulûm’id-Dîn, çev. A. Serdaroğlu, Bedir Yay., İstanbul 1974, I. 800)
Hz. Peygamber (sas.) ve ashabı Kur’an’ı düşünerek ve duygulanarak okuyorlardı. Namazda Kur’an okuyan her Müslüman da, ayetleri anlamaya, hissetmeye, duymaya ve düşünmeye gayret etmelidir.