Duanin Konusu nedir?

Dua kitaplarında, çoğu ayet ve bilhassa hadislere dayandırılmış, hayli uzun listeler teşkil eden duaların önemli bir kısmı insanın temel istek ve ihtiyaçlarıyla ilgilidir. Beden ve ruh sağlığı, dünya ve ahiret mutluluğu, ferdî ve sosyal güvenlik istekleri yanında, istenmeyen, gelmesinden korkulan durumlardan Allah’a sığınma (istiaze) duaları daha ayrıntılı olarak
sıralanmıştır. Bunlarda insanın temel endişe ve korkuları, nerdeyse tek tek
dile getirilmiştir: Hastalık, doğal afet ve zararlılar, zenginlik ve fakirlik, nefis ve şeytan, sıkıntı ve üzüntü, zulüm ve düşman, borç, darlık, güçsüzlük,
zillet, cehennem ve kabir azabı.. bu sakınılan “şer” ve “fitne”lerin genel
başlıklarını oluşturur. Ayrıca hayatın doğum, ölüm, yolculuk ve bir konuda karar verme gibi önemli olayları; ibadet, yeme, içme, yatma, uyuma,
rüya görme, uyanma, çarşıya çıkma, alışveriş yapma gibi basit faaliyetleri
de birer dua konusu olmuştur. Genellikle hayatın korunması ve ahiret
mutluluğunun sağlanmasıyla ilgili oluşu, bu duaları insan için önemli hâle
getirmiştir. Bu sebeple, her çeşit isteği elde etmek, her türlü kötülük ve
korkudan sakınmak için okunacak duaların yer aldığı pratik dua kitapları,
hemen hemen her devirde rağbet edilen kitaplar olmuştur.
Fizyolojik ve ferdî faydalarla ilgili duaların yanında, naslarda kişiyi hata ve günah işlemeye sevk eden nefsin basit istek ve kaprislerinden, kin ve hasetten, duyarsız bir kalbin ve faydasız bilginin veya cahilliğin doğuracağı kötülüklerden korunmayı; kalpleri birleştirecek sevgi, merhamet, gönül zenginliği kazanma isteğini ifade eden sosyal, ahlaki ve ideal hedeflerin de duaların konusunu teşkil ettiği görülür. Hz. Peygamber’in duaları, Hz. Âişe’ye göre, özlü ve kapsamlıdır (Ebû Dâvûd, “Salât”, 358)
ve genellikle sosyal ve ahlaki hedeflere yöneliktir. Sosyal bünyede görülecek ayrılık ve anarşi; insanın şerefini düşüren cimrilik, korkaklık, tembellik gibi kötü huylar; fakirlik, zenginlik ve ihtiyarlığın yol açacağı ahlaki gerilik ve çöküntü, onun en çok sakındığı durumlardır.
Çok meşhur bir duasında, insanın ahlak ve ruh sağlığının korunmasına ne kadar önem verdiği dikkati çeker: “Allah’ım, korkmayan kalpten, doymayan
nefisten, fayda vermeyen bilgiden ve kabul olunmayacak duadan sana sığınırım”.47 Hamd, tesbih, tehlil gibi Allah’ı yüceltme ifade eden dualar, bazen sırf Allah’a yakınlık, O’nunla irtibat ve O’nun rızasını amaçlayan
bir sevgi ve saygıyı sunmaktan ibarettir. Bazen bunlara uhrevi sonuçlar kazanmak için ve bazen dünyevi isteklerinin kabulünü kolaylaştıracak bir mukaddime olarak başvurulmaktadır.