Başlangıçta İslam ve Kadın başlığını işlerken, aslında kadının erkeğe eşit olduğu noktaları da göstermiş sayılırız. Burada da öncelikle şunu söyleyelim ki, İslam’da erkeğin kadından mutlak anlamda, yani her bakımdan üstün olduğunu bildiren hiçbir nas bulunmadığı gibi, her bakımdan eşit olduklarını gösteren bir nas da yoktur. Kadın kadındır” erkek de erkektir.
Elma ile armut birbirlerine eşit değildir. Ama elma armuttan üstündür demenin hiçbir manası yoktur. “Erkek kadın gibi değildir” ,(Kuran-ı Kerim Al-i İmran 3/36) demek, erkek üstündür demek değildir. “Erkekler, kadınların kayyümudurlar. Bu, Allah‘ın onların bazısını, bazısına üstün kıldığından ve erkeklerin mallarını harcadıklarındandır. ” (Kuran-ı Kerim Nisa 4/34 ) ayet i de erkeğin mutlak üstünlüğünü göstermez. Önce burada “erkekleri kadınlara üstün kıldığı için … ” denmemiştir.
Demek ki üstünlük nisbidir. İdare kabiliyeti daha çok erkeklere verilmiştir. Bir başka konuda da kadınlar üstün olabilir.
Kadının şefkat dolu bağrı olmasa erkek evlatları bir robot gibi yetiştirir. Demek ki bu konuda da kadın üstündür. Hem Allah, kadın erkek ayırmadan, “en üstün olanınız, Allah‘tan en çok sakınanızdır.” (Kuran-ı Kerim Hucurat 49/13) buyurur.
Demek ki kadın, bir insan olarak erkeğe eşittir. İkisinin yaratılışı da “bir nefis” tendir.” Kökenleri birdir. Biri kaliteli, öbürü adi bir maddeden yaratılmış değildir.
Kadın da kötülük yaparsa günah, hayır yaparsa sevap alır, erkek de. Dua ederse Allah ona da “icabet” eder. Demek ki, kadın, Cennete ya da Cehenneme gitmekte de erkekten farklı değildir. Dünyada iken iş başarırsa kazanç, suç işlerse ceza bulur. Ticarethanesi varsa kadın olduğu için kazanç oranı düşük olmadığı gibi, meşru bir iş görüyorsa kadın olduğu için ücreti de düşük olmaz. Tersine bazı suçlarda kadın erkeğe göre daha az ceza görür.
İnsanlar arasındaki saygınlık ve hürmette, erkeklerden geri değil, aksine bazı hallerde ileridir. “insanlar içerisinde iyilik ve hürmet yapmama en layık olan kimdir?” diye soran sahabiye Efendimiz; “annendir” cevabını vermiş ve arkasından, “sonra kimdir?” diye iki defa daha tekrarlanan bu soruya, “annendir” dedikten sonra, dördüncüde “babandır” buyurmuştur.34 Halk arasında, “Namazda iken, babanın çağırması halinde namaz bozulmaz, ama annenin çağırması halinde namaz bozulur ve ona cevap verilir.” Sözünün aslı var mıdır bilmiyorum ama, dini bir düşünceden kaynaklandığı açıktır. “Ana gibi yar olmaz” atasözümüz herhalde kadını küçültüyor değildir.
Demek ki, yaratılışta, Allah’a kulolmakta, ibadette, duada, suç ve cezada, yani kullukta, hürmet ve saygınlıkta, kısaca insan oluşta kadınla erkek arasında fark yoktur.
