İslam’ da temizlik esas olmakla beraber, avretine ve mahremiyetine dikkat etmek de önemlidir. Eğer bir helal, bir haram işlenmeden yapılamıyorsa, o helal da terk edilir. Kadınların da erkekler gibi vücutlarını hem maddi hem de manevi pisliklerden temizlemeleri şarttır. Ancak kadınlar da, yine erkekler gibi, avret yerlerini yasaklananlara göstermemek zorundadırlar. Umumi hamamlar, yıkanma ve temizlenme yerleridir. Havası ve suyu sıcak ve şartları, evlerdekine gore genellikle daha elverişli olduğu için, oralarda daha rahat ve daha hoşa gider biçimde yıkanılır. Ayrıca tellaklar da bulunduğundan, insan hamamlarda vücudunun kendi uzanamayacağı yerlerini rahatça keselettirebilir. Bazı rahatsızlıklara sıcak duş ve terleme iyi gelebileceği için, hamamlar bu bakımdan da tercih edilebilir. Bunlar hamamın iyi yönleridir ve herkes için helaldir ve tabii olandır. Ancak helal olan bu nimetlerden, harama bulaşmadan yararlanılamıyorsa, bunlar terk edilir ve imkanlar ölçüsünde evinde yıkanılır.
Su ısıtacak banyosu ve şefbeni olmayanlar, güğümle su ısıtır, öylece yıkanırlar. Zaman zaman keselenme ihtiyacı duyulduğunda da, karı-koca bir birbirlerini keselerler. Çünkü haya ve utanma duygusu, etkisini günümüzde geçmişten çok daha fazla yitirmiştir. Bu duygu silindikten sonra insanın her şeyi yapabileceğini Peygamber Efendimiz haber vermiştir. Kadının kadına ve erkeğin-erkeğe karşı da avretleri vardır. Müslüman olmayan kadınlara, ya da ahlaklı müslüman kadınlara göbeği ile diz kapağı arasını gösteremez. Müsülüman olmayan kadınlara, ya da müslüman olup ahlaksız oları kadınlara, erkeklere gösteremeyeceği hiçbir yerini gösteremez.
Buna göre, bugünkü şartlarda kadınlar, hamamdaki kadınların tümünün müslüman olduğunu bilemezler. Girenlerin hepsi müslüman olsa dahi, göbekle diz kapağı arasını açamazlar. Oysa, bu konuda kadınların örtünmeye erkekler kadar da riayet etmediklerini gidenlerden öğreniyoruz. “İbn Abidin” diye bilinen İslam fıkhı/hukuku kitabında; “avret yerlerinin açıldığı hamamlara gidilemeyeceğine göre, kadınların bugünkü hamamlara gitmekten alıkonacağında şüphe yoktur. Çünkü avretlerini açtıkları bilinmektedir.” denir. Kaldı ki, avretlerini örtmediklerinde hamam, erkeklere de haram olur. Sonra, sadece açmak değil, açılana bakmak da haramdır. İslam’ın koyduğu avreti örtme prensibine riayet edilmediğinden, günümüzde hem erkekler hem de kadınlar arasında bir sürü cinsel sapık bulunduğu ve bunların özellikle banyo ve hamam gibi yerleri tercih ettikleri de unutulmamalıdır.
Kadının kadınla bu şekilde bulunması yasak olursa, plajlardaki durumdan sözetmeye bile gerek kalmaz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Allah’a ve ahiret gününe inanan, hamama peştamalsız girmesin, Allah’a ve ahiret gününe inanan, zevcesini hamama göndermesin” buyurmuştur. Bir diğer hadislerinde : “Hamam denen birtakım binalar vardır, onlara girmekten sakının” buyurmuş. “Ey Allah’ın Rasulü, oralar kiri iyi giderir.Hastaya da yararlıdır,” dediklerinde: “Öyleyse avretini örtsün” demiştir. Bir diğer hadislerinde: “Evinden başka bir yerde elbisesini bırakıveren kadın, Rabbı ile kendi arasındaki perdeyi yırtmış demektir.” buyurmuştur. Fıkıhçılar bütün bu ve benzeri hadislere bakarak: “Avretin örtülmediği hamamlara gitmek helal değildir. Adetli, loğusa, ya da hasta olan kadin; eğer hamam onun hastalığına yarayışlı ise, avret sınırlarını gözetmek şartıyla oraya gidebilir” demişlerdir. Bu mazeret ve sakıncalar yokken, kadının hamama gitmesinin helal olduğunu söyleyenler varsa da, gitmesi genellikle hoş karşılanmamıştır.
