Nuh kavmini Allah’tan başkasına ibadet etmemeleri hususunda uyarmış, aksi takdirde başlarına gelecek azabı kendilerine haber vermiştir. Yoldan çıkmış, çok zalim ve azgın olan kavmi, Nuh’a inanmadığı gibi ona mecnun demiş, taşlamakla tehdit edip yalancılıkla itham etmiş, ondan kendisine uyan alt tabakadan insanları yanından uzaklaştırmasını veya başlarına geleceğini bildirdiği azabı bir an önce getirmesini (Hûd 11/32) istemiştir. Kendi belalarını kendileri istediler:
‘’Ey Nuh! Bizimle tartıştın. Hem de çok tartıştın. Doğru sözlü isen tehdit ettığin azabı başımıza getir! Dediler.’’ (Hud 11/32)
Nuh (a.s.), peygamberin yetki sınırını ve Allah’ın tasarrufunu onlara hatırlattı.
‘’Dilerse, onu başınıza ancak Allah getirir! Siz O’nu aciz bırakamazsınız. Allah size azdırmak isterse, ben size öğüt vermek istesem de faydası olamaz. O sizin Rabbinizdir. O’na döneceksiniz.’’ (Hud 11/33-34)
Nûh aleyhisselam asla yılmadan, tebliğ vazifesine devam ettiği hâlde, onların bir türlü imana gelmeyeceklerini iyice anladı. Bunun üzerine mealen şöyle dua ettiği Kur’ân-ı Kerim’de bildirilmektedir:
“Nuh (aleyhisselam) dedi ki: “Ey Rabbim! Yeryüzünde, hareket eden hiçbir kâfiri bırakma! Eğer sen onları bırakırsan, kullarını dalâlete, sapıklığa sürüklerler. Hem bundan sonra onların çoluk çocuğu olmaz. Olsa bile çocukları fâcir ve küfürde pek ileri kimseler olurlar. Ey Rabbim! Beni, anamı, babamı, mümin olarak evime girenleri, erkek, kadın bütün müminleri mağfiret eyle, bağışla, zâlimlerin (kâfirlerin) ise ancak helâk ve hüsrânlarını arttır.” ve “(Nuh aleyhisselam dua edip) dedi ki: Yâ Rabbi! Gerçekten kavmim beni tekzip etti. Beni yalanladı. Artık benimle onların arasındaki hükmü sen ver. Beni ve berâberimdeki müminleri kurtar.”
Nuh aleyhisselamın bu duası üzerine, Allahü teâlânın şöyle vahy ettiği bildirilmektedir:
“Nuh’a vahy olundu ki; kavminden daha önce îmân etmiş olanların dışında hiç kimse îmân etmeyecek. O hâlde sen, kavmin seni yalanladıkları için ve sana ezâ verdikleri için mahzûn olma, kederlenme ki; onlardan intikam alma vakti gelmiştir. Nezâretimiz altında ve vahy ettiğimiz, bildirdiğimiz şekilde bir gemi yap! Zâlimler (kâfirler) hakkında bana dua etme. Zîrâ onlar (suda) boğulacaklardır.”
Dua, Hz. Nuh’un Kavmi, Azap, Vahy Etmek, Gemi.
